Rahim ağzı dokusunda oluşan iltihaplı ya da tahriş olmuş bölgedir. Enfeksiyonlar, doğum, cinsel ilişki veya kimyasal maddeler neden olabilir. Rahim ağzı yarası akıntı, yanma ve ilişki sırasında ağrıya yol açabilir. Genellikle jinekolojik muayenede fark edilir. Tedavi edilebilir bir durumdur. Kremler, ilaçlar veya yakma işlemiyle iyileştirilebilir. Erken teşhis önemlidir.
Rahim Ağzı Yarası Belirtileri Nelerdir?
Bu durumu yaşayan kadınlarda genellikle normalden fazla vajinal akıntı görülür. Bu akıntı beyaz, sarı ya da yeşilimsi olabilir. Bazen kötü kokulu hale de gelebilir. Akıntının artmasının nedeni, rahim ağzındaki iltihabın mukus üretimini artırmasıdır. Rahim ağzı yarası, cinsel ilişki sırasında hassasiyete neden olur. Bu durum, özellikle cinsel temas sırasında ağrıya veya yanmaya yol açabilir. Kadınlarda bu durum cinsellikten kaçınmaya bile neden olabilir. Rahim ağzı hassas hale geldiğinde en ufak bir temas bile kanamaya neden olabilir. Bu yüzden bazı kadınlar cinsel ilişki sonrasında lekelenme şeklinde kanama fark eder. Bu durum, serviksin yüzeyindeki damarların kolayca tahriş olmasından kaynaklanır.
Adet dönemi dışında yaşanan kanamalar bir belirtisi olabilir. Bu tür ara kanamalar genellikle hafif olmakla birlikte düzenli olarak tekrar edebilir. Kadınları endişelendirebilir. Rahim ağzındaki iltihap, idrar yollarını da etkileyebilir. Bu durum, idrar yaparken yanma hissine ya da sık sık tuvalete gitme ihtiyacına neden olabilir. Bazen idrar yolu enfeksiyonu ile karıştırılabilir. Kadınlar, regl dönemlerinde normalden daha fazla ağrı hissedebilir. Bu ağrı hem alt karın bölgesinde hem de belde hissedilir. İltihap, rahim kasılmalarını etkileyerek ağrının şiddetini artırabilir. Akıntının iltihaplı hale gelmesiyle birlikte kötü kokulu vajinal akıntı da ortaya çıkabilir.
Bazı kadınlar bu kokuyu normal dışı olarak tanımlar ve genellikle bu durum bir enfeksiyonu işaret eder. Rahim ağzındaki yara ilerledikçe alt karın bölgesinde baskı hissi ya da rahatsızlık oluşabilir. Bu ağrı genellikle hafif ama sürekli bir sızlama şeklindedir. Günlük yaşamı zorlaştırabilir. Eğer bu belirtilerden birkaçını yaşıyorsanız bir kadın doğum uzmanına başvurmanız önemlidir. Rahim ağzı yarası erken teşhis edildiğinde kolaylıkla tedavi edilebilen bir durumdur. Tedavi edilmezse enfeksiyonun yayılması, kısırlık ya da daha ciddi rahim hastalıklarına yol açabilir.
Rahim Ağzı Yarası Neden Olur?
Rahim ağzı, cinsel ilişki sırasında mekanik baskıya maruz kalabilir. Bu da zamanla hassas bölgede hücrelerin tahriş olmasına ve yaraların oluşmasına neden olabilir. Özellikle sert veya sık aralıklı ilişkiler, dokularda zedelenmeye yol açabilir. Mantar, bakteri ya da parazit kaynaklı vajinal enfeksiyonlar, rahim ağzında tahrişe yol açabilir. Enfeksiyonlar zamanında tedavi edilmezse rahim ağzındaki dokular hasar görebilir ve yara oluşur. Akıntı, koku, kaşıntı gibi belirtiler genellikle bu tür enfeksiyonlarla birlikte görülür. Normal doğum sırasında rahim ağzı genişler ve bu sırada zorlanabilir.
Bazı durumlarda yırtıklar oluşur ve bu da zamanla yara halini alabilir. Özellikle dikişle iyileşmeyen küçük yırtıklar kalıcı tahrişe yol açabilir. Kürtaj gibi rahim içi müdahaleler sırasında rahim ağzı zarar görebilir. Bu durum, özellikle steril koşullarda yapılmayan işlemlerde daha sık görülür. Zarar gören doku kendini onarırken yara dokusu oluşturabilir. Rahim içine yerleştirilen spiraller, bazı kadınlarda rahim ağzını tahriş edebilir. Bu tahriş uzun süreli olursa dokuda bozulmalara ve yara oluşumuna neden olabilir. Spiral kayması ya da yanlış yerleştirilmesi riski artırır. Östrojen hormonunun dengesiz olması, rahim ağzı dokularının yapısını etkileyebilir.
Özellikle menopoz dönemi, doğum sonrası dönem veya doğum kontrol hapı kullanımı gibi hormonal değişikliklerin olduğu dönemlerde rahim ağzı daha hassas hale gelir. HPV, rahim ağzı hücrelerinde anormal değişimlere ve yaralara neden olabilir. Bazı HPV tipleri kansere kadar ilerleyebilen hücre bozukluklarına yol açar. Bu nedenle düzenli smear testleri büyük önem taşır. Bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde enfeksiyonlara yatkınlık artar. Bu da enfeksiyonların rahim ağzında daha kolay hasar bırakmasına ve yara oluşumuna neden olabilir. Özellikle kronik hastalıkları olan kişilerde bu durum sık görülür.
Rahim Ağzı Yarası Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Rahim ağzı yarası yaşanmasına bakteriyel bir enfeksiyon sebep olduysa, doktor antibiyotik tedavisi başlatır. Enfeksiyonun türüne göre ağızdan alınan ya da vajinal olarak uygulanan antibiyotikler reçete edilir. Tedavi süresi genellikle birkaç gündür ve enfeksiyon ortadan kalktığında yara da kendiliğinden iyileşebilir. Enfeksiyonun yanı sıra, lokal irritasyon ya da mantar gibi nedenler varsa, vajinal fitil ya da krem tedavisi uygulanır. Bu ilaçlar doğrudan vajina içerisine yerleştirilir. Lokal etkili olarak bölgedeki iltihabı ya da enfeksiyonu azaltarak yaranın iyileşmesine yardımcı olur.
Rahim ağzındaki hücrelerin anormal büyümesi ya da yara iyileşmesinin geciktiği durumlarda, koter (ısı) ile yara yüzeyinin yakılması işlemi uygulanır. Bu işlem, yaranın kapanmasını hızlandırır. İşlem genellikle kısa sürer ve lokal anestezi gerektirmez. Kriyoterapi yönteminde, sıvı azot kullanılarak rahim ağzındaki yara dondurulur. Soğuk sayesinde yara bölgesindeki hastalıklı hücreler yok edilir ve sağlıklı hücrelerin oluşması sağlanır. Acısız bir işlemdir ve genellikle birkaç dakika içinde tamamlanır. Lazer ışınları ile rahim ağzı üzerindeki hasarlı doku kontrollü bir şekilde yakılır. Bu yöntem genellikle kronik ya da tekrar eden rahim ağzı yarası sırasında tercih edilir.
Hem etkili hem de iyileşme süresi kısa olan bir yöntemdir. Eğer şüphe görünüyorsa ya da uzun süredir iyileşmiyorsa, doktor kolposkop adı verilen büyütücü bir cihazla bölgeyi detaylı inceler. Gerekirse küçük bir doku örneği (biyopsi) alınarak patolojiye gönderilir. Bu yöntem tedaviden çok tanı koymak amacıyla yapılır. Bazı yaralar hafiftir ve tedaviye gerek kalmadan kendi kendine iyileşebilir. Bu durumda doktor yalnızca düzenli aralıklarla kontrole gelmenizi isteyebilir. Böylece yaranın seyri takip edilir ve gerektiğinde müdahale edilir.

